Bünyamin Balamir’in Yazısı

MASAL BİTTİ RENGİ

Anadolu masallarından geldik.                                                                                                                           Karadeniz dalgalarının yeşil yamaçlarından, Toros yaylalarının çam kokularından, Kaz Dağları’nın Sarı Kız Efsaneleri’nden geldik. Ege’nin serin koylarından, Marmara’nın yeşil düzlüklerinden, Akdeniz’in güneş sahillerinden geldik. Doğu Anadolu’nun hırçın yamaçlarından, Güneydoğu’nun Mezopotamya’sından, İç Anadolu’nun bozkırlarından geldik beton yığınlarına.                                    Irmaklarımızın cennet kuşlarından, göllerimizin balık danslarından, kanyonlarımızın büyülü atmosferinden geldik. Dağların kar yüklü tepelerinden geldik beton yığınlarına. Anadolu’nun bulut, bulut  gökyüzünden, bahar kokulu kırlarından, Kızılırmak’ın uzun akışından, Munzur Vadisi’nin sıra dışı güzelliğinden, Fırat’tan, Dicle’den, Seyhan’dan, Ceyhan’dan geldik. Ihlara Vadisi’nden, İncesu  ve Beş Konak Kanyon’larından, Kuşların kanatlarından, çiçeklerin sevdasından, kelebeklerin duygu dolu renklerinden, kelebek vadilerinden geldik. Anadolu masallarından geldik kentlerin beton yığınlarına.  Küçük bir parkın umut yeşiline, penceredeki beyaz bulutun sonsuz özgürlüğüne tutsak edilmiş yaşamda avuçlarımızda çiçekler yok, Anadolu masalları söylenmiyor artık.

Mehmet Ali Doğan, o masalları arıyor resimlerinde ve karşı çıkıyor yok oluşlarına. Kapitalist sistemin egemen olduğu dünyamızda, çarpık gelişmelerin kentleşme sürecinde doğayı ve etik değerleri yok edişi, kadın olgusunun masumiyetinden uzaklaştırılışı, beton yığınları altında ezilen insani değerler O’nun insan yanının duyarlı sanat kaygılarıdır. Öz-biçim bütünlüğündeki resimleri sadece somut nitelikte bir işlev değildir. Anonimleşmiş beğeniler ötesinde, tutarlı bir estetik düzeydedir de onlar. Yalın görüntülerdeki karmaşık ilişkiler, yüzeysel algıyı aşarak düşünce yolculuğuna götürüyor izleyiciyi. Algı – An – Anılan üçlüsündeki bileşke, Mehmet Ali Doğan’ın yaşam karşısında ve içinde sanatçı duruşunun sosyal sorgulamalarıdır. Ortaya çıkan resimler de, düzgün ve yaşanılır bir dünya adına onurlu duruşun simgeleridir.

Mehmet Ali Doğan’ın resimlerini biçimi, kendisini oluşturan öğelerin örgütsel ilişkileri ve yapısal nitelikleri bağlamında değerlendiren anlayış olan “Gestalt”  teorisi kapsamında ele almak gerekiyor. Çünkü onlar izleyiciye somut ve kolay ipuçları vermezler. Sanatın sezgisel yaklaşımının gizemini taşırlar. Onları anlamak ya da kavramak için, bilinçli duruşun duyarlı yaklaşımına gereksinim vardır. Söz konusu değer, izleyiciyi renklerin psikolojisinde anlam bulan sosyolojik derinliklere götürür. Orada kentleşme sürecindeki kargaşaya ironi de vardır. Ve herkes Goethe’nin deyimiyle anlayabildiği kadar duyar ve görür. Çizgilerin zaman, zaman yüzeye dönüşüp akıp giden coşkusu, çarpık kentleşmeye karşı duruşun isyanı gibidir. Benek, benek lekeler şehirde günlük yaşam içinde ilişkisiz – ilgisiz insan kalabalıklarının resme dönüşümleridir. Dingin, yalın ve temiz renkli yüzeyler de yitip giden değerlerin  özlemde yaşayan görsel hafızalarıdır. Mehmet Ali Doğan’ da, “Para tutkusu doğayı tükettiği gibi, insan hayatını da tabut gibi evlerde yaşamaya mahkum etmiştir” diyor. Bilinç; insanın kendisini ve çevresini anlamasını sağlayan anların süreçleri toplamıdır. Mehmet Ali Doğan öznel düşüncelik kapsamında yaklaşıyor sanata ve kendi bilincinin ürünlerini koyuyor ortaya. Onlar içtenlikli yaklaşımının yalınlığında görselleşiyorlar. Öğeler arasındaki ilişkiler ve bağlantılar bütünü olan düzen, Mehmet Ali Doğan’ın resimlerinde yatay bir eksene göre kurulmuştur. Biçimlerin yönü yatay, göz titreşimlerinin yönü de dikeydir. Bu durum kompozisyonlarda sağlam bağlantılar oluşturmaktadır. Nesnelerin uzayda yer kaplayan masif kitlesi hacimdir ve mekan boyutuna sahip değildir. Ancak Mehmet Ali Doğan’ın renkli yüzeyleri arasında espas ve renk dalgalanmaları  hacmi de oluştururlar. Serigrafi, kolaj ve akrilikle yaptığı resimlerdeki teknik çeşitlilik, çağın sanat anlayışı içinde kökleri Mondrian’a kadar uzanan sağlam bir temelde görsel zenginliği oluşturuyor.

Görünüş ve öz nesnel gerçekliğin iki yanıdır. Bu bileşke Mehmet Ali Doğan’ın çok belirgin özelliğidir. O, Mevlana’nın söylemindeki gibi, göründüğü gibidir, olduğu gibi de görünür. Hacı Bektaş Veli söylemindeki gibi de, incinse de incitmez. İçinden geldiği kültürün yozlaşmamış insan kalitesini taşır. Ve o kültürün evrensel duruşudur varlığı. O’nun içsel derinliği, renklerin anlam ilişkilerinde resimlerinde derinlikler yaratır.

Yaşamak duyarlı insanların hüzün dolu şarkılarını da dinlediği bir zaman gerçeğidir. Sanatçı duyarlıdır ama gücü yetmez dünyayı düzeltmeye. Sanatıyla haykırır sesini. Yıllar geçerken bir rüzgar savurur sizi, karşı koyamazsınız o güce kaybolup gidersiniz kırık bir kuş kanadının son anısında. Anadolu masalları uzak iklimlerin unutulmuş bir köşesindedir artık. Sanatçı yerini çoktan almıştır sanal insanlık anıtında. Mehmet Ali Doğan’da gidiyor o anıta, masal bitti rengine boyayarak resimlerini.

Bünyamin BALAMİR                                                                                                                                                     6 Şubat 2013

 

 



    BİYOGRAFİ

    1970 yılında Elazığ’da doğdu.İlk Okul, Orta Okul ve Endüstri Meslek Lisesi Torna Tesviye bölümünü Karadeniz Ereğli’ de okudu. İlk kişisel sergisini 19 yaşında Ereğli Halkevi’nde açtı. Sergideki resimleri daha çok ilgisini çeken ünlü ressamların röprodüksiyon çalışmaları ve doğadan esinlenerek yaptığı suluboya resimlerden oluşturmuştur. 1991 yılında Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümünü kazandı. 1995 yılında atölye birincisi olarak Prof. M. Zahit Büyükişleyen atölyesinden mezun oldu. Prof. Hasan Pekmezci özgün baskı atölyesinden öğrenimi süresince baskı teknikleri üzerine eğitim aldı. Bu güne kadar yurt içi ve yurt dışında 27 kişisel sergi açtı. Birçok karma etkinlik, yarışmalı sergiler, Sanat fuarı, yarışmalarda jüri üyeliği ve çalıştaylara katıldı. Ulusal yarışmalarda beş ödül alan Sanatçı, Özgün Baskı teknikleri ve duvar resimleri uygulamasına ayrıca önem vermektedir.